BELMİMDER 17 Aralık İstanbul Basın Bildirimiz Hazır

Belediye Mimarları ve Mühendisleri Derneği

Basın Bildirisi

Sayın Basın Mensupları;

Bizler; 24.12.2017 tarih ve 30280 sayılı Resmî Gazete ’de yayınlanan 696 Sayılı KHK ile çalıştığımız kurumların yaptığı Yazılı ve/veya Sözlü Sınavlar neticesinde taşeron şirketlerden Belediye Şirketlerine yani Belediyelerin Taşeron Şirketlerine aktarılan KADROSUZ Mimar, Mühendis ve Şehir Plancılarıyız. Meslektaşlarımızla bir araya gelerek sizlere problemlerimizi iletmek ve çözüm önerimizi sunmak amacıyla; bu basın bildirisini düzenlemeye karar verdik.

Belediye Şirketlerinde ve İl Özel İdare Şirketlerinde kadrosuz olarak sürekli işçi statüsünde çalışan Mühendisler olarak ülkemizin her alanda gelişmesi ve çağının ilerisinde olması için gece gündüz faaliyet gösteriyoruz. Yerel yönetimin yetki alanına giren birçok alanda hizmet veriyor, kentsel alt yapı, çevre sağlığı, konut üretimi, kültür ve sanat gibi birçok konuda sorumluluk üstleniyoruz. Ar-Ge, Ür-Ge, teknik şartname ve projelendirme, ihale, yapım, kontrollük ve kabul işlemleri, işletme ve bakım aşamalarında aktif görev almaktayız. Söz konusu işlerin teknik olarak tasarlanması, yapılması, bakımı ve işletilmesiyle ilgili birinci derecede sorumluluk sahibiyiz.

Kıymetli Basın Mensupları;

Öncelikle çalışma koşullarımız ve ücretlerimiz açısından yaşadığımız sorunları sizlerle paylaşmak istiyoruz. Belediye Şirketlerinde kadrosuz ve düşük ücretlerle çalıştırılmanın yanı sıra, iş güvencemizin olmaması ve özlük haklarından yoksun bırakılmamız büyük bir sorun teşkil etmektedir. Bu durum, kamu hizmetlerinin kalitesini etkilemekte ve meslektaşlarımızın emeklerinin karşılığını alamamalarına neden olmaktadır. Özellikle deprem bölgesinde çalışan Belediye ve İl Özel İdaresi Şirketlerinde kadrosuz olarak sürekli işçi statüsünde istihdam edilen Mühendislerin hak kayıpları kamu vicdanı tarafından kabul görmesi imkânsız seviyelere çıkmıştır. Birileri geçiştirmek veya görmezden gelmek amacıyla şımarıklık yaptığımızı belirtebilir; o yüzden, UTANARAK söylemek zorundayız ki “Belediye Şirketlerinde sürekli işçi statüsünde çalışan Mühendis, Mimar ve Şehir Plancısı meslektaşlarımızın büyük bir çoğunluğu asgari ücret seviyesinde maaş almaktadır”. Aynı fakültelerden mezun olup, aynı işi yaptığımız ve aynı sorumlulukları aldığımız kadrolu mesai arkadaşlarımız yaklaşık 3 Katımız Maaş Alırken siz de takdir edersiniz ki belediyelerde Çalışma Barışından söz edilemez. Emsallerimiz harici yine 696 sayılı KHK ile Şehir Hastanelerinde kadroya alınan Temizlik İşçisi 30.000₺ alırken Belediye Şirketlerinde çalışan Mühendisler 14.000-15.000₺ maaş almaktadır. Açlık Sınırının Altında bir maaş ile takdir ediliyor olmamız; geçinme sorunu ile birlikte Mesleki Onurumuzu zedelemekte, kurum içinde itibarsızlaşmamıza neden olmaktadır. Meslekte on yıllara uzanan tecrübe ile verdiğimiz emek ve fedakârlığın karşılığını maalesef bulamamaktayız.

Değerli Basın Mensupları;

Bu aşamada maddiyatın çok ötesinde Kamu Yararı ile işin Yasal ve Vicdani Boyutlarını ele almak istiyoruz. Anayasa, devletin niteliğini sosyal hukuk devleti olarak tanımlamaktadır. Anayasa’da belirtilen sosyal hakları ve kamu hizmetlerini karşılamak, merkezi ve yerel yönetimlerin en önemli görevi, hatta varlık sebebidir. Özellikle kamu hizmetlerinin topluma ulaştırılmasında belediyeler ve il özel idareleri kilit önemdedir. Belediyelerin ve İl Özel İdarelerinin tüm plan, politika, karar, düzenleme ve uygulamalarında temel ölçüt, toplum yararı ve toplumsallık bağlamında Kamusallık olmalıdır. Kamusallık ilkesine göre, devlet ve tüm kamu kurumları tarafından sunulan hizmetler herkes için eşit koşullarda erişilebilir olmalıdır. Kamusallık ilkesi, adalet, eşitlik ve toplumsal refah için önemli bir temel oluşturur. Anayasamızın 128. Maddesinde, devletin iktisadi teşebbüsleri ile diğer kamu tüzel kişilerinin yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin yani Devlet İşlerinin Memur Eliyle Yürütüleceği belirtilmektedir. Çünkü Memurların Patronu Yoktur, bir memur 657 sayılı devlet memurları kanununun verdiği haklara sahiptir ve Direkt Devlete Bağlıdır. Hepimizin bildiği gibi buradaki öncelikli amaç yolsuzlukları ve usulsüzlükleri önlemektir. Bir Memur Belediye Başkanı veya amirin usulsüz/şüpheli isteklerini yerine getirip getirmemekte vicdanı ile baş başadır. Memur usulsüzlüklere karşı çıkarken işten atılma korkusu yoktur çünkü 657 zırhı ve haklarına sahiptir. Memurların imza atmaktan imtina ettiği tüm işlemlerde bizlere zorunlu şekilde imza attırılıyor çünkü bizler 657 zırhı ve haklarına sahip değiliz.

Evet Değerli Basın Mensupları;

Yanlış duyamadınız Belediye Şirketlerinde sürekli işçi statüsünde çalışan mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları yani bizler Memur İşi yapmamıza rağmen, Kadrosuz olarak çalıştığımızdan dolayı İdari Mahkemeler yerine İş Mahkemelerine tabiyiz ve iş güvencemizin olmaması hem adalet hem de kamu hizmeti kalitesi açısından büyük bir eksikliktir ve Kamu Zararı oluşturmaktadır. 657 sayılı Devlet Memuru statüsünde çalışan meslektaşlarımızın İdari Mahkemeler de yargılanması bile izne tabiyken 4857 sayılı yasaya tabi çalıştırılan bizler İş Mahkemelerine tabiyiz. Sayıştay Raporlarında ve Duruşma Zabıtlarında memur eliyle yapılması gereken işlerin 696 Sayılı KHK ile kadro verildiği deklare edilen ancak kesinlikle kadrosuz olan Belediye Şirket İşçisi Mühendislerine yaptırılmaması gerektiği ya da bu çalışanların Memur Kadrolarına Alınmaları Gerektiği belirtiliyor. Bu yüzden Kamu Yararı gözetilerek yapılan tüm işlerde çalışan, Teknik Personellerin Memur Statüsüne Alınması ZARURİYETTİR.

Saygıdeğer Basın Mensupları;

Hepinizin bildiği gibi bizler teknik bilgi birikimlerimiz ve iş tecrübelerimiz ışığında özveri ile çalışırken, bizlerden yıllar sonra işe başlayan, iş ve işleyişi bizden öğrenen KPSS dahil olmak üzere hiçbir sınava yada sözlüye tabi tutulmaksızın, tecrübe aranmaksızın tamamiyle NEPOTİZM ve KRONİZM ile 5393 sayılı Belediyeler Kanunun 49. maddesine istinaden işe alınan 1 günlük sözleşmeli meslektaşlarımız bile 19.01.2023 tarihli 7433 sayılı Kanun ile memur olma hakkı elde etmiş, 657 zırhı ve haklarına kavuşmuştur. Son 20 yıldır Belediyeler Merkezi Atama ile Memur İstihdam Etmemiştir. Bizlere hak ettiğimiz kadroların 696 KHK ile verileceği söz verilmiş ve Bu Uygulama 2008 Yılında Daha Önce de Gerçekleştirilmiştir. Bu vaat sonrası oluşan beklenti ile ortalama 10 Yıllık Emeğimizin verilmesi Kamu Vicdanın da rahatlatacaktır. Böylesine bir adetsizliğe boyun eğmek zorunda kalan bizler ise halen Asgari Ücret yani kurumumuzdaki meslektaşlarımızın Üçte Biri düzeyinde Maaşlarla ve Kadrosuz olarak çalışmaktayız. Arazi tazminatı alamamaktayız, iş bitiriş ve karne ilerlemesi sağlayamamaktayız. Aynı işleri icra eden sözleşmeli ve memur meslektaşlarımızla eşit koşullarda çalışmayı istemenin insani ve haklı bir istek olduğundan hareketle; 7433 sayılı Kanun ile Memur kadrolarına atanma hakkı elde edebilen sözleşmeli meslektaşlarımız gibi, hizmet süresi ve tecrübe bakımından aynı ve/veya fazla yetkinliğe sahip, 696 KHK ile Belediye Şirketlerinde ve İl Özel İdare Şirketlerinde istihdam edilen biz Mimarlar, Mühendisler ve Şehir Plancılarına da 657-4/A Memur Kadrolarına atanma hakkının verilmesi talebimizi takdir ve tensiplerinize arz ediyoruz.